Haber- yorum
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Akçakoca ilçe örgütü, seçildiği günden beri yaşadığı parti içi sorunlarla derin yara almış bir parti.
Diğer yandan Akçakoca CHP içinde oluşan gruplaşma ve merkezinde ilçe başkanının bulunduğu tartışmaların yol açtığı bölünmelerle bugüne kadar ağır aksak da olsa bir şeyler yapan bir parti.
Bu sürecin bir biçimde devam edeceğine, Akçakoca CHP içindeki gruplaşmaların süreceğine yönelik işaretler oldukça fazla. Bu aşamada bu mesele tamamen CHP ilçe örgütünü ve üyelerini ilgilendiren meseleler.
Bu yazının eleştirisine konu olan şey ise, CHP ilçe örgütünün referandum gibi hayati bir süreçte, omuzlarına binen sorumluluğa yakışır bir çalışmadan uzak durmasıyla ilgili.
Bilindiği gibi 16 Nisan’da yapılacak olan referandumun gerek Meclis, gerek saha çalışmaları iki büyük partinin ekseninde yürüyor. Evet’çi cephenin öncülüğünü yaptığı Ak Parti ve Hayır’cı çalışmaların amiral gemisi olan CHP.
Bugüne dek hem anket çalışmaları hem de toplumsal ilişkilerin ortaya çıkardığı bir gerçek varki, o da toplumun Evet ve Hayır tercihlerinin birbiriyle aynı sayı ve oranlarda görüldüğü gerçeği.
Bu mevcut koşullarda CHP, referandum öncesinde Türkiye’deki iki seçmenden birini doğrudan ya da örtük olarak temsil eden bir parti olarak öne çıkıyor.
Durum böyle iken, seçmen sayısı, program zenginliği ve yaygın örgütsel yapısıyla diğer tüm Hayır’cı partilerin ağabeyi konumunda olan CHP’nin bu misyonuna yakışır bir sorumlulukla hareket etmesi beklenir.
Peki CHP’nin Akçakoca ilçe örgütü bu sorumluluğa uygun hareket ediyor mu?.. kesinlikle hayır.
Tüm seçim çalışmalarında olduğu gibi, referandum çalışmalarının da en önemli görsel propaganda ögesi olan billboard (reklam panosu) ve LED ekran kiralanması konusunda, CHP’nin bir tek pano kiralayamadığı için billboardların tamamının Ak parti tarafından kiralanmış olması CHP’nin en büyük ayıbıdır.
İlçe genelinde Hayır’cı partiler başta olmak üzere, tercihlerini Hayır’dan yana kullanacak olan seçmenler ve özellikle kararsız seçmenlerin önünden geçerken gördüğünde belki gurur duyacağı, belki de duygulanacağı billboardların kiralanmamasının CHP açısından izah edilecek bir yanı yoktur.
Bu hayati koşullarda tanesi 500 liradan, Bin liradan kiraya verilen billboardlar ve LED ekran tanıtımları için 4-5 bin lira gibi bir bütçe oluşturamamış bir CHP örgütünden normal koşullarda ne beklenebilir ki.
Herhangi bir CHP üyesinin sokağa çıktığında, imkanı olan 10 tane sosyal demokrattan bir günde toplayabileceği bir parayı denkleştiremeyen ilçe başkanı, seçmenin yüzüne nasıl bakacak?
Ya Parti kulislerinde dönen söylentilere göre, ilçe başkanıyla görülen hesapların bir uzantısı olarak, ilçe başkanına maddi destek vermek yerine, onu ilerde devirmenin bir gerekçesi olarak bu süreçte yalnız bırakan Akçakoca’nın kalbur üstü CHP’lilerine ne demeli.
Bugün CHP İlçe başkanı, yönetim kurulundaki arkadaşları ve Akçakoca’da CHP dendiğinde akla gelen eskisi ve yenisiyle tüm sosyal demokratların şapkayı önlerine koyarak düşünmeleri gereken bir gündür.
Zira CHP bu süreçte sadece kendi seçmenine karşı değil, tüm hayırcılara karşı sorumludur. Fakirlik edebiyatı yapmak ise CHP yönetimini haklı çıkaramaz.
News
