AKÇAKOCA SİZDEN LAF DEĞİL İCRAAT BEKLİYOR

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Akçakoca Belediye Başkanı Okan Yanmaz’ın seçildikten sonraki icraatına baktığımızda, güzide kurumumuz Belediyemizde 2 ay boyunca iş yapmaktan çok laf üretildiğini görüyoruz.

Neyi yazarsam yazayım, Yanmaz’a yakın kimlerle konuşursam konuşayım sanki ağız birliği etmişler gibi aynı cevabı alıyorum: ’’Belediye’de para mı var kardeşim!’’

Eeee kardeşim, belediyecilik dediğin kısıtlı imkânlarla zor işlerin üstesinden gelmek değil midir zaten.

Kasanın dolu olduğu belediyeyi verseniz benim nenem de yönetir.

Belediye’nin borcu var diye havlu mu atacaksınız.  Zaten Okan Yanmaz’ın bie Meclis toplantısında darlanıp ‘’alın mazbatayı belediyeyi siz yönetin’’ dediğini de duyduk.

Kardeşim, borcu olmayan belediye yok ki. Fikret Albayrak 40 milyona yakın borçla devretti belediyeyi, Cüneyt Yemenici de 68 milyon lirayla.

Ama kimse sizin gibi henüz göreve yeni başlamışken bu kadar sızlamadı. Vallaha ne diyeyim belediyeyi ağlama duvarına çevirdiniz, istiyorsunuz ki biz de sizinle birlikte ağlayıp duralım.

Ha bir de şu 120 milyon meselesi var ki evlere şenlik. Erol Solak’tan beri devam eden vergi ve SGK borçlarını toplam borca ekleyip bir de çekilen kredi faizlerinin 15 yıl sonra bile ödenecek faizlerini toplam borca eklemişsiniz ki, muhasebe uzmanlarını bile şaşırtan bu borç hesaplamasıyla kurnazlıkta nasıl level atladığınızı başka ve uzunca birkaç yazıya bırakacağım.

Konuyu kapatmadan şunu da ekleyeyim, sanki vergi ve SGK borçlarını Türkiye’de ivedilikle ödeyen belediye varmış gibi bir de onları toplam borca ilave etmeniz yok mu, bu bile kafanızın icraattan çok başka türlü kurnazlıklara ne kadar yatkın olduğunu gösteriyor.

Neyse bu faslı geçip gelelim ağlama duvarı meselesine. Kardeşim belediye çözüm üretme yeridir, dert sızlanma yeri değil. Belediye’nin borcu varsa yapılandırır ödersin. Yoksa bir iki sene proje yapmazsın belediyenin elini rahatlatırsın. Ama her fırsatta sızlanarak laf yetiştirmeye çalışmazsın.

Belediye’nin mali durumunu bilerek ve isteyerek yönetme yarışına girdiysen, bugün artık şikayet değil alternatif üretmen gerekir.  

Hiçbir şey yapamıyorsan Ankara ile, hükümet ile, Bakanlık bürokrasisi ile iyi ilişkiler kurar, sana yardımcı olunmasını istersin.

Bir önceki belediye başkanı Ankara’yı boşuna mı yol eyledi. 180 milyon liralık hibe yardımları Akçakoca’da yan gelip yatarak değil, koşturup emek vererek, zaman harcayarak yaptı.

Sen de yap… Elinde bir kepçe mahallede çorba doldurma işini sen yapmasan da olur. Bırak bu tür sıradan işleri yardımcıların yapsın. Git Ankara’ya çare ara. Tıpkı tüm diğer belediye başkanlarının yaptığı gibi laf değil çözüm üret kardeşim.

Bak bu akılları da muhalif birinin vermiş olmasının kıymetini bil. Sonuçta benim için de önemli olan şahıslar değil Akçakoca’dır, Belediyemizdir.

Seni sürekli alkışlayan şakşakçıların aksine yol gösteren bir muhalifin bu yaklaşımının da kıymetini bil.