DOLAR 32,5038 0.08%
EURO 34,7826 -0.12%
ALTIN 2.496,260,50
BIST 9.693,461,77%
BITCOIN 20845590,63%
Düzce
24°

KAPALI

04:46

İMSAK'A KALAN SÜRE

331 okunma

ANAYASA DEĞİŞİKLİK MADDELERİNE NEDEN HAYIR DİYORUM… (12)

ABONE OL
27/03/2017 13:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Değişiklik Yapılmasına Dair  6771 sayılı Kanuna neden hayır dediğimi açıkladığım yazı serimizde  bugün sıra    on ikinci  maddede.

  1. madde ile 2709 sayılı şimdiki anayasanın 119.maddesi değiştirilmektedir

Bu madde ile  olağanüstü hal ilanı ve uygulamaları için düzenleme yapılmaktadır.

Olağanüstü hal ile ilgili olduğu için belirtmeliyim ki değişikliğin 16.mad. “E” fıkrası gereğince şimdiki anayasanın olağanüstü hal  ve sıkıyönetim  ilanı  ile ilgili 120-121-122 maddeleri kaldırılmaktadır.( 122.maddenin kaldırılması ile sıkıyönetim uygulaması kaldırılmaktadır.)

 

ŞİMDİKİ ŞEKLİ

119 maddenin  üst  ana başlığı  “olağanüstü yönetim usulleri” 1 no.lu başlığı ise “ tabi afet ve ağır ekonomik  bunalım sebebiyle  olağanüstü hal ilanı”dır.  ( 2 no.lu başlık ki 120.maddeye aittir-şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması sebebiyle olağanüstü hal ilanı, 3 no.lu başlık ki 121 kanun maddesine aittir ve “olağanüstü hallerle ilgili düzenleme”dir.

 

119-120-121- maddelerde Özetle:

 

Tabii afet, ekonomik kriz, şiddet olaylarının yaygınlaşması durumunda  cumhurbaşkanı başkanlığındaki bakanlar kurulu süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir. Karar resmi gazetede yayınlandıktan sonra TBMM. onayına sunulur. Meclis her seferinde 4 ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir veya kaldırabilir. Olağanüstü hal süresince cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan bakanlar kurulu Kanun Hükmünde Kararnameler çıkarabilir. Bu kararnameler resmi gazetede yayımlanır ve aynı gün TBMM onayına sunulur.

 

 

DEĞİŞTİRİLMİŞ ŞEKLİ

Anayasanın 119.ncu maddesinin başlığı

“ Olağanüstü hal yönetimi”  olarak tanımlanıyor.

 

“III. Olağanüstü hal yönetimi

MADDE 119- Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir.

Olağanüstü hal ilanı kararı, verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir.

Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz.

Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir.

Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur.

Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar.”

 

Bu madde değişikliği ile OHAL ilanının gerekçeleri genişletildiği gibi cumhurbaşkanı tek başına olağanüstü hal ilan edebilecek ve olağanüstü hal döneminde çıkardığı kararnameler ile temel hak ve özgürlükleri askıya alabilecektir. Çünkü anayasanın 104.maddesinde belirtilen “ temel haklar, kişi hakları, siyasi haklar cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez hükmü 119.madde değişikliği ile olağanüstü hallerde geçerli kılınmamaktadır. KISACA BU MADDE İLE TEK ADAM TÜM TEMEL VE SİYASİ HAKLARI ASKIYA ALABİLECEKTİR. Bu uygulama tek adam diktatörlüğü değil de nedir.

 

“Bu maddeyle, Anayasa’nın en temel görevi olan vatandaşının temel haklarını koruma ve kollama ilkesi bir anda yok oluyor. Vatandaşın temel hakları, kişi ve siyasi haklarını askıya alabilecek bir güç, asla denetlenemez.(Nami Temeltaş)

15 Temmuz FTÖ hain darbe girişimi engellendiği halde olağanüstü halin uzatılmasını ve OHAL şartlarında referanduma gidilmesini ne kadar doğru buluyorsunuz. Günümüzdeki olağanüstü hal uygulamaları ile düşünce  ve basın özgürlüğünün OHAL bahanesiyle  nasıl kısıtlandığını, insanların işlerinden, aşlarından, mallarından nasıl mahrum edildiğini görüyoruz. Bu puslu havalarda  kim gerçek  suçlu kim suçsuz anlamakta güçlük çekiyoruz. OHAL sürecinde  yangından mal kaçırırcasına gidilen  anayasa değişikliğine; 12. Madde değişikliği nedeniyle de  HAYIR diyorum.

 


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.