Akçakoca Belediye Başkanı Okan Yanmaz’ın mülkiyeti belediyeye ait olan çeşitli taşınmazları satışa çıkartması bir tercih olmaktan ziyade bir zorunluluk hâli.
Belediye bütçesinin yetersizliği karşısında zorunlu bir durum olan satarak gelir elde yöntemini, Belediye’nin en tepesindeki isim Okan Yanmaz bir hayli fazla kullandı, kullanıyor.
Ne varki ihale yöntemiyle yapılan satışlar bugüne dek ilçe kamuoyunu pek de tatmin etmişe benzemiyor.
Belediye’nin yaptığı satış ihalelerine birkaç noktadan eleştiri var.
Birincisi, yapılan ihalelere çağrı ve katılım usullerinde belediyenin çoklu katılım seçeneklerini fazla zorlamaması.
Bir diğer eleştiri, ihale aracılığıyla yapılan satışların kamuoyunu ikna edecek bedellerle yapılamayışı.
Bir başka eleştiri de canlı yayın vasıtasıyla ilçe halkının anında takip edebileceği bir yöntemin bazı ihalelerde özellikle kullanılmaması. Bu noktadaki eleştirinin odağını ise ‘şeffaflık’ ölçüsünün yitirilmesi ve ‘adam kayırmacılık’ endişesinin öne çıkması oluşturuyor.
İhaleler ve satışlarla ilgili birçok şey zaten yazıldı, konuşuldu. Hatta bazı ihaleler muhalefet partilerinin öncülüğünde yargıya taşındı. Bu sürecin ortaya çıkartacağı sonuçlarını zamanla öğrenebileceğiz.
Benim ise üzerinde durmaya çalıştığım asıl konu Belediye Başkanı Okan Yanmaz’ın süreci nasıl yöneteceğiyle ilgili.
Özellikle Değirmenağzı’ndaki akaryakıt istasyonunun satışının ne şekilde sonuçlanacağı, vatandaşların satış meselesine bakışı kadar, başkan Yanmaz’ın yöntemsel tercihinin ne olduğu konusunda bir turnusol kağıdı işlevi görecek.
Şimdi şu istasyon arazisi satışına bir bakalım. Arazi, tek bir firmanın katıldığı satış ihalesiyle kiracısına satıldı.
Arazi, ihalenin sonunda 3 milyon 930 bin liraya satıldı. Bu rakam 10 yıllığına 2 milyon liraya kiralanan arazinin satış bedeli için çok düşük görüldü ve anında tepki sesleri yükseldi.
Üstelik aynı arazi, aynı alıcı tarafından, yıllar öncesinde, eski belediye başkanı Cüneyt Yemenici’den satın alınmak istenmiş ve 4,5 milyon lira teklif edilmişken, seneler sonra 3,9 milyona satılıyor olması, Akçakocalıların tepki vermesi için yeterli bir nedendi.
Bu satış işleminin kamu vicdanında karşılık bulmadığı ayan beyan ortada. Bu durumda Okan Yanmaz bu handikapı nasıl aşacak?
Birincisi, kamuoyunun tepkilerine kulaklarını tıkayarak, bu işin olduğu şekliyle resmiyet kazanmasını sağlayacak.
İkincisi, ihaleyi yenileyerek ya da mevcut alıcı üzerinde bireysel inisiyatifini kullanarak satış bedelinin üstüne en az 1 milyon lira eklenmesini sağlayacak.
Üçüncüsü, satış işlemini iptal ederek, Belediye Meclisi’nde bulunan MHP dışındaki tüm partilerin ve ilçe halkının hassasiyetine ne kadar yakın durduğunu gösterecek, kiralama işine devam edecek.
Seçenekler fazla ama benim kanaatim Okan Yanmaz’ın alacağı kararda mutlaka kamusal faydacılık ve Akçakoca halkının tercihlerini önceleyeceğine yönelik.
Başkan Yanmaz’ın kısıtlı imkanlarla muhteşem işler yaptığına son günlerde tanık oluyoruz. İlçe merkezinde yapılan düzenlemeleri minimum maliyetlerle yapabilmek için belediye bünyesinde ağaç ve taş atölyeleri kurdurtarak, tamamen belediye olanaklarıyla projeler gerçekleştirdiğini biliyoruz.
Yaptığı işlerde esnafa ve halka kulak verdiğini, onların tercih ve taleplerini dikkate alarak çalışma yürüttüğünü de biliyoruz. Aynı Okan Yanmaz’ın vicdanları sızlatan bir satış işlemine karşı, ilçe halkını memnun bırakacak bir seçenek üzerinde çalıştığını söylemek için kâhin olmaya gerek yok.
Bu durumda Yanmaz’ın önündeki en güçlü alternatif, satıştan vazgeçip kiralamaya devam yönünde karar aldırması olacaktır.
.
News
