DOLAR 32,5006 -0.13%
EURO 34,9499 0.33%
ALTIN 2.428,740,24
BIST 9.799,420,80%
BITCOIN 2076412-3,76%
Düzce
29°

PARÇALI BULUTLU

13:07

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

240 okunma

Bizi Diğer Canlılardan Farklı Kılan Nedir?

ABONE OL
09/10/2017 16:44
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kendimizi güçlü hayvanlara benzetmeyi severiz. Aslan gibi güçlü, Kartal gibi keskin bakışlı vb. Başkalarını da bir hayvana benzetmeyi severiz. Koyun gibi aptal, Katır gibi inatçı, vb.

Oysa bizim memelilerle çok ortak bir yanımız var; Sadece barınmak, karnımızı doyurmak bize yetmiyor. Duygusal bağ kurmak istiyoruz.

Bilim insanları, yaptıkları deneylerde, memeli canlılarda duygusal ihtiyaçların karşılanmasının önemli olduğu tespit etmişler. Sevgi ile iletişim kurulan canlılar (insanlar da dahil); duygusal olarak gelişmekte ve bu durum, davranışlarını olumlu olarak etkilemekte imiş.

Son yıllarda, benim de hayvanları bilinçli olarak gözleme fırsatım oldu. Özellikle kedi, köpek, koyun ve ineklerin insanlara benzer davranışlarına şahit oldum; Aynı biz insanlar gibi farklı huy ve karakterleri var. Bizim karakterlerimizin oluşumunda rol alan etkenler ile onların karakterlerini oluşturan etkenler neredeyse aynı. (sevgi, şiddet, korku vb…)

Yani, hayvanlarla aramızda çok büyük bir fark yok aslında. Diğer canlı türlerinden farkımızın; Açgözlülüğümüz, yok ediciliğimiz değil de, öğrenmeye ve bilgiye olan açlığımız olduğunu düşünmeyi seviyorum.

DOĞAYI, ÇEVREMİZİ İZLEYEREK ÇOK ŞEY ÖĞRENEBİLİRİZ

Sorgulamak, soru sormak, öğrenmenin ilk adımıdır. Soru soran insan cevapların peşine düşer. İnsan türünün, duygusal açıdan diğer memelilerden farkı olmadığını kabul edecek olursak; bu duygusal benzerlik bizi daha üstün ve gelişmiş bir tür yapmıyor. Daha gelişkin bir canlı olmak için; yaşadığı yaşam alanlarını koruyan, gelecek nesillere aktaran, hırsına yenilmeyen, başkalarının yaşama hakkına saygı gösteren bireyler olmak zorundayız.

“Bildiğim tekşey, hiçbirşey bilmediğimdir.” Demiş Sokrates. Cahil insan herşeyi bildiğini sanırken, olgun insan, öğrenmenin bir yaşam boyu sürmesi gerektiğini, yine de öğrenebileceklerinin yaşamı ile sınırlı olduğunu bilendir.

Öğrenmeye açıksak, her şeyden bir ders çıkarırız. Kedilerden öğrendiklerim, beni çok heyecanlandırmıştır mesela. Emekli olduktan sonra; 50 yaşımda, kedileri ve kendi aralarındaki ilişkileri izleyerek, insanları daha iyi analiz etmeyi, tanımayı öğrendim, desem…

Özetle; hayvanlarla çok ortak yanlarımız var. Sevgiye, sevgiyle, nefrete şiddetle karşılık veriyoruz. Bizi farklı kılacak, İNSAN olmamızı sağlayacak tekşey; Sorumluluklarımızdır. Bu sorumluluklarımızı yerine getirmek için sevgiyle elde edeceğimiz bilgiye ihtiyacımız var.

OKULLAR AÇILMIŞKEN…

Mantarlaşmış, gelişmemiş bir nesil yetiştirmek istemiyorsak; Duygusal zekalarının gelişmesi için, çocuklarımıza, onları sevdiğimizi daha sık söylemeli, soru sorduklarında, cevaplarını bilmiyorsak, bilgiye nasıl ulaşabilecekleri konusunda yol göstermeliyiz. Çocuklarımıza arkadaşlarıyla rekabeti değil, dost olmayı, sevmeyi öğretmeliyiz. Duygusal gelişimini tamamlamamış olan çocuklar asla büyümezler çünkü. Duygusal zeka seviyeleri düşüktür ve empati yapamazlar. Karşısındaki insanı anlayamazlar, kendi duygularını çözümleyemezler. Etrafınıza bakın, en küçük eleştiride çöken, sinirlenen, sorgulamayan bir dolu büyümemiş “yetişkin” görecekseniz.

Hayvanlarla birlikte büyüyen çocukların duygusal zekasının daha açık olduğunu fark eden ve bunu dile getiren psikologların tavsiyelerine kulak verelim.

Hayvanlardan iğrenmeyi değil, hayvanları sevmeyi, onlara güvenli olarak nasıl dokunmaları gerektiğini öğretelim. Öğretelim ki, dünyamız sevgi dolu, duygusal zekası yüksek bir nesil ile kurtulsun. Okullarda rehberlik derslerinde hayvan sevgisi öğretilsin. Hatta uygulamalı olarak hayata geçirilsin ve her okulda, çocukların nöbetleşe baktığı bir köpeği olsun… Çocuklar bu sayede;

sorumluluk almayı, sevmeyi, bir canlı ile iletişim kurmayı, empati yapmayı öğrensinler. Böyle bir uygulama, Ortak yanlarımızı ve farklılıklarımızı anlamanın en iyi yolu olacaktır…

İnsanlığımızı geliştirmek; iyiliği çoğaltarak, doğayı ve çevremizi korumakla mümkündür. Bu yıl bu konunun daha ön plana çıkması dileğiyle, tüm öğretmen ve öğrencilerin eğitim-öğrenim dönemini kutluyorum.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.