Hani ne yapacaksanız halka soracaktınız, halkla birlikte yönetecektiniz. Ne oldu?Sonucu önceden belli Kordon’daki arsa meselesinde memleketi ayağa kaldırdınız da ne oldu.
Görüntü olsun diye başladığınız referandum işi bile zamanla elinizde patladı.
Neden mi? Çünkü yapılan iş samimiyetle yapılmadı da ondan.
Akçakoca’nın bir köşesi için referandum yapıyormuş gibi yapıp diğer yerlere imparator kesilirseniz bir gün biri çıkar ve ‘Kral çıplak!’ diye bağırır.
Özel bir mülkün sahipleriyle irtibat kurup sorunu sulh ile çözmek yerine vatandaşın malı üzerinden tiyatro oynadınız.
Milyonlarca liralık yatırım yapmış insanların sanki mallarına ortakmışsınız gibi emeklerini ve birikimlerini şova dönüştürmeye çalıştınız.
Diğer yandan ise tüm Akçakoca halkının geleceğini ilgilendiren çalışmalarda referandum işini hatırlamaz oldunuz.
Sahil şeridine bina kurup taksi durağı yaparken referandumu hatırlamadınız.
Akçakoca’nın en işlek caddesi tek yön mü olsun çift mi? sorusunu Akçakocalılara sormak yerine sadece 40 esnafa sormayı yeğlediniz.
Suya zam yaptınız. Hem de 10 yıl aradan sonra ve yüzde 50 civarında. Bu zammı yaparken ne lütfen bir halka sormak ne de referandum yapmak aklınızdan geçmedi.
Neden mi yaşandı bütün bunlar?.. Çünkü samimi davranmak yerine şov yapmayı tercih ettiniz.
Şimdi ise belediyenin tüm mallarını satışa çıkartıyorsunuz. Yine halka danışmadan, yine kendi bildiğinizi okurcasına. Ve yine muhalefet meclis üyelerinin tamamının karşı olmasına rağmen.
Kira geliri olan Günbatımı tesisleri, kira geliri olan KYK yurdu, kira gelirleri olan Cami altı dükkanları…. tüm bunları alel acele satışa çıkartıyorsunuz.
Peki Akçakoca halkının malı olan bu taşınmazları ve diğerlerini satarken Akçakocalıların fikrini almayı düşündünüz mü?
O araziler, o değerli tesis ve dükkanlar sanki babanızın malıymış gibi neden satıyorsunuz.
Kendi aile mülkünüzü satarken bile kılı kırk yaran varlıklı beyzadeler gibi çekingen davranan sizler Akçakoca halkının ortak mallarına neden bu kadar öfkeyle saldırıyorsunuz.
‘Ama belediye’nin borcu var, ne yapalım?’ tezine sarılacağınızı da biliyorum.
Fakat kardeşim, sormazlar mı adama. Siz zaten böyle olduğunu bilmiyor muydunuz?
Siz zaten belediyenin malî durumunu bilerek seçim propagandası yapmadınız mı. Siz her sabah onlarca insana kahvaltı ısmarlayıp belediyenin borçlarından dem vurarak oy istemediniz mi?
Siz zaten bu problemleri çözeceğinizi söyleye söyleye seçim kazanmadınız mı?
Ama o günlerde bazı şeyleri özellikle söylemiyordunuz.
Bu problemleri çözerken Akçakocalıların gerçek sahipleri olduğu belediye mallarını satacağını söylemiyordunuz o kahvaltılarda.
Ne diyordunuz hatırlatayım… Ümit Yılmaz diyordunuz. Ankara diyordunuz. Devlet Bahçeli diyordunuz. Cumhur İttifakı’nın parçası olduğunu söylüyordunuz. ”Hükümetin imkanları Ak Parti kadar bize de açık” diyordunuz. ”Ankara’ya gider Cumhurbaşkanı’ndan alırım, yaparım, çözerim” diyordunuz.
Ama ”ey Akçakoca halkı! Belediye’nin mallarını tümden satacağım, Bunu yaparken size sormayacağım. En kolay yoldan malî sorunları çözeceğim” demiyordunuz.
Zahmet edip satışları da halka sorsaydınız karşılığını da çok net alırdınız zaten. Ama cevabından çekindiğiniz soruları halka neden sorasınız değil mi?
Elinizi attığınız her meseleye samimiyetle yaklaşmadığınızda o meselenin elinizde patladığının farkında olmanızı umuyor ve sosyal medya platformlarından gülerek izlediğim doğulu amcanın tepkisiyle size sesleniyorum:
”Ola hani Pano. Ola hani kablo. Ola hani referandum. Ola hani belediye mallari”
.
News
