DOLAR 32,6003 0.38%
EURO 34,7743 0.02%
ALTIN 2.497,660,55
BIST 9.524,59-0,06%
BITCOIN 20180411,63%
Düzce
14°

HAFİF YAĞMUR

13:09

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

285 okunma

Tehdit Altındayız: ”Suyumuz” Isınıyor

ABONE OL
01/01/2021 13:29
0

BEĞENDİM

ABONE OL

2020’nin son günlerinde Akçakoca’da görülen yaz havası, vatandaşların sahillere akın etmesine yol açmış olsa da, yılın son haftasının karlı olması yerine yazdan kalma bir görünümle karşılanması karşısında romantik paylaşımlar yapmak yerine, şapkayı önümüze alarak bir kez daha düşünmenin gerekliliği ortada.

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de su baskınları ve yangınlar birbirine paralel olaylar olarak sıradanlaşırken, Türkiye’nin baraj seviyelerinde yaşanan düşük doluluk oranlarını da hesaba kattığımızda, kocaman bir felaketle karşı karşıya olduğumuzun farkına varmamız lazım.

Nasıl olur da Karadeniz’in en kuzey enleminde yer alan bir ilçede yılın son haftası bu kadar sıcak geçer?… Bu konuda biraz da Dünya’ya bakalım.

İNSANLIK TEHDİT ALTINDA: SUYUMUZ ISINIYOR!

Küresel ısınmanın etkisiyle rekor sıcaklıkların yaşanması, yerkürenin her noktasında can kaybının yanı sıra orman yangınları, buzulların erimesi ve tarım alanlarının zarar görmesini de beraberinde getirdi. Bilim insanları uyarıyor: “Önlem alınmazsa bu sıcakların devamı gelebilir ve dünya büyük bir felaketle karşılaşabilir”.

Son 10 yılın küresel çapta kaydedilen en sıcak dönem olarak kayda geçtiğini belirten Birleşmiş Milletler (BM), 2020 ve sonrasında, sıcaklardan dolayı aşırı doğa olaylarının yaşanacağı uyarısında bulundu.

İklim değişikliğiyle ilgili uluslararası kurumların verilerine işaret edilen BM Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) açıklamasında, ‘buzullardaki erime, deniz seviyelerinin yükselmesi, okyanuslardaki ısınma ve asitlenmenin yanı sıra ekstrem hava koşulları yaşanabileceği’ belirtildi.

Ayrıca iklim değişikliğine bağlı olarak ‘küresel sıcaklıklardaki artışın korkunç sonuçları’ olduğu da dile getirildi.

WMO, Avrupa Birliği İklim Değişikliği Gözlemleme Kurumu’nun (Copernicus), ‘2019 yılının 2016’dan sonra küresel çapta, rekor düzeyde en sıcak ikinci yıl olduğu’ verisini teyit ettiklerini de bildirdi.

Avustralya’da görülen geniş çaplı yangınlara atıfta bulunan Dünya Meteoroloji Örgütü Genel Direktörü Petteri Taalas, yaptığı açıklamada, “2020, yoğun hava şartlarının etkisi ve iklim bağlantılı olaylarla 2019’un bıraktığı yerden başladı.” dedi.

Taalas, “Ne yazık ki 2020’de ve gelecek on yıllarda atmosferde sera gazı salımı da dahil rekor seviyede sıcaklıklara şahitlik edeceğiz.” diye konuştu.

WMO, hem 2015-2019 yılları hem de 2010 ile 2019 arasındaki sürelerin küresel sıcaklık değerleri açısından tarihteki en sıcak beş ve on yıllık dönemler olduğunu bildirdi.

BM ajansının açıklamasında, 1980’den bu yana geçen her on yılın bir öncekinden daha sıcak olduğuna işaret edildi.

İklim değişikliği: 2020, şimdiye kadarki en sıcak üç yıldan biri olarak kayda geçecek

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), küresel çapta çok sayıda çevre felaketinin yaşandığı 2020’nin dünyanın en sıcak yıllarından biri olarak kayıtlara geçmesini bekliyor.

Örgütün tahminlerine göre 2020 yılında dünya, 2016 ve 2019’un ardından üçüncü en sıcak yılını yaşadı.

2015’ten itibaren geçen altı yıllık sürenin de, 1850’den bu yana tutulan kayıtlarda en sıcak altı yıl olarak kayda geçmesi bekleniyor.

En ciddi ısınmanın ise ortalama sıcaklığının 5 derece üzerine çıkan Sibirya’da yaşandığı bildiriliyor.

Şu ana kadarki veriler 2020 yılını 2016’nın gerisinde, 2019’un önünde olmak üzere “en sıcak ikinci yıl” yapıyor. Ancak bilim insanlarının beklentisi, Kasım ve Aralık aylarından gelecek verilerin 2020’yi üçüncü en sıcak yıl yapacağı yönünde.

Bunun nedeni, bu yıl La Nina olarak adlandırılan hava olayının gerçekleşmesi. Bu doğal hava olayı, okyanus yüzeyinde sıcaklıkların büyük ölçüde soğumasına yol açıyor.

Buna rağmen WMO 2020’nin tarihsel olarak en sıcak yıllar arasına gireceğinden emin.

WMO Genel Sekreteri Prof. Petteri Taalas, “En sıcak yıl rekorları genelde El Nino olayına denk gelirdi. Şimdi El Nino değil soğutucu etkisi olan La Nina’yı yaşıyoruz ve bu bile 2020’deki ısınmayı frenlemeye yetmiyor” dedi.

2020’de Sibirya ortalama sıcaklığının 5 derece üzerini gördü. Sibirya’nın kuzeydoğusundaki Verkhoyansk kasabasında hava sıcaklığı 38 dereceye ulaştı.

Avrupa, 2020’de ocak ve ekim arasındaki en sıcak dönemini yaşadı.

Öte yandan Kanada, Brezilya, Hindistan ve Avustralya gibi bazı yerlerde sıcaklık ortalamanın altında seyretti.

Ancak tüm verilerin toplamına bakıldığında, 2020 yılı verileri, insan faaliyetleri nedeniyle yaşanan küresel ısınmanın sürdüğünü gözler önüne serdi. 2011 ve 2020 arası da en sıcak 10 yıl olarak belirlendi.

SULAR ISINIRKEN…

Isınan gazların neden olduğu fazla ısının çoğu, nihayetinde okyanuslara gidiyor. Bu da yüzde 80’inde bu yıl en az bir kez sıcaklık dalgası yaşanan suların üzerine daha çok yük bindiriyor. Sulardaki ısınmanın deniz canlıları ve deniz ekosistemleri üzerinde yıkıcı bir etkisi var.

Avustralya’daki New South Wales Üniversitesi’nden Prof. John Church, “İnsan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle oluşan sıcaklık artışının yüzde 90’ı okyanuslarda son buluyor. WMO’nun raporu okyanusların ısınmaya devam ettiğini gösteriyor. Üstelik bu artan bir ivmeyle gerçekleşiyor” yorumunu yapıyor.

‘BU YIL VERİLER KIRMIZI ALARM VERİYOR’

WMO’nun raporu birçokları için sürpriz değil. Edinburgh Üniversitesi’nden Prof. Dave Reay, küresel iklim durumunun tehlike çanları çaldığını söylüyor:

“Her yıl gezegenin sağlığının bozulmasına ilişkin raporları okumak kasvetli bir işti ancak bu yılın raporu tamamen kırmızı alarm veriyor. Sıcaklığın artışı, kuraklığın yoğunlaşması, tırmanışa geçen orman yangınları… Hepsi 2020’de iklim değişikliğinin şiddetli etkilerini anlatıyor.”

Çevre aktivistlerine göre WMO raporu, iklim değişikliğine ve çevreye odaklanmanın aciliyet taşıdığını gözler önüne seriyor.

‘İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN AŞISI YOK’

Yardım kuruluşu Christian Aid’den Dr. Kat Kramer, “2020 yılında koronavirüs salgını en büyük endişe kaynağı olarak öne çıkmış olsa da, iklim açısından hassas bölgelerde yaşayan milyonlar için iklim değişikliği hala en büyük tehdit ve maalesef ki bunun için bir aşıya sahip değiliz. Ancak fosil yakıtlara son vermek iyi bir başlangıç olabilir” diyor.

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) yeni bir rapor yayımlayarak, iklim değişikliğinin dünya mirası alanları için de en büyük tehdit haline geldiğini kaydetti.

IUCN, dünya mirası niteliği taşıyan 83 bölgenin sıcaklık artışı nedeniyle tehlike altında olduğunu belirtti.

Bunlar arasında, Avustralya açıklarında bulunan Büyük Set Resifi de var. Mercan Denizi’ndeki resif sistemi, okyanusun ısınmasından, asitlenmeden ve sert hava koşullarından etkileniyor ve her geçen gün zayıflıyor.

 

 

 

 

 

.

 

 


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.